Sunday, July 23, 2006

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : İÇ GÜVENLİK YÖNETİMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ VE TEŞKİLATLANMA

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İÇ GÜVENLİK YÖNETİMİNİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ VE TEŞKİLATLANMA

Mevcut durum
Ülkenin iç güvenliğini ve asayişini, kamu düzenini ve genel ahlakı, Anayasada yazılı hak ve hürriyetleri korumak, sınır kıyı ve karasularını muhafaza ve emniyetini sağlama görevi; bakanlığa bağlı iç güvenlik kuruluşlarını idare etmek suretiyle İçişleri Bakanlığına verilmiştir.

İçişleri Bakanlığı, bu görevleri bağlı kuruluşları olan Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı vasıtasıyla yürütmektedir.
Günümüzde toplumun sosyo-ekonomik ve politik yapısının değişmesi, nüfus hareketleri, suç ve suçluların tür ve mahiyet olarak değişmekte olması, teknolojik gelişmeler ve halkın güvenlik kuvvetlerinden beklentilerinin değişmesi çağımızda yeni mücadele stratejileri ve yöntemlerini gündeme getirmektedir.

Öte yandan ülkemiz, bulunduğu konum itibariyle çevresinde meydana gelen terör, yasadışı göç, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve uluslar arası örgütlü suçlardan doğrudan etkilenmektedir. Bu nedenle ülke güvenliğini tehdit eden suçlarla mücadele, bütün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de iç güvenlik uygulamalarının daha etkin hale getirilmesini ve yeni mücadele stratejileri oluşturulmasını gerektirmektedir.
Bu kapsamda, güvenlik güçlerinin zaman ve mekan itibariyle her zaman ve her yeri kontrol ederek suç işlenmesini önleyebilecek ve işlenen suçlara el koyarak sanık ve delillerini en kısa zamanda adli mercilere teslim edebilecek bir hareket kabiliyetine kavuşturulması ana hedeftir.

Bu çerçevede, orta ve uzun vadede, asıl işlevi güvenlik hizmeti vermek olan iç güvenlik birimlerinin, çağın gerektirdiği modern teknolojik araç ve gereçle donatılmış, ilgili her konuda yeterli eğitimin alınmakta olduğu, katı merkeziyetçi yönetim ve örgütlenme biçiminden uzaklaşmış, esnek teşkilat yapısına sahip, hukukun üstünlüğünü esas alan, insan haklarına saygılı, halkla ilişkileri en üst seviyede tutan ve koordinasyonunun bir elden yürütüldüğü bir iç güvenlik yönetim yapısına kavuşturulması esas alınmalıdır.
Güvenlik birimlerinde yeniden yapılanma; yönetimin amaçları, hedefleri, görevleri başta olmak üzere sistemli bir inceleme ve araştırmaya dayanan, çağın öngördüğü teşkilatlanma kurallarına göre insanı ön plana alan, yenilikçi, öncü, değişimlere ve çağın gereklerine uyabilen bir kurum yapısı çerçevesinde olmalıdır.

Güvenlik birimleri; hukuk devleti ve demokrasi içinde insan haklarını önde tutan, halk merkezli, hizmeti halkın ayağına götüren, şeffaf ve etkin bir güvenlik hizmeti sunmalıdır.
Bütün bu sayılanları gerçekleştirebilmek için İçişleri Bakanlığı'nın, iç güvenlik alanında stratejiler belirleyen, planlar yapan, hedefleri koyan, uygulamada etkinlik ve verimliliği esas alan bir yapıya kavuşturulması gereklidir.

Bu doğrultuda;

-3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 2. maddesine göre; iç güvenlik konularını sürekli izlemek ve değerlendirmek üzere İçişleri Bakanının başkanlığında oluşturulan 'İç Güvenlik Değerlendirme Kurulu'nun aktif hale getirilmesi sağlanmalıdır.

-İçişleri Bakanlığı Merkezi yasal Strateji ve fiziki yapılanmasını tamamlayarak İç Güvenlik Değerlendirme Kurulu'nun sekreterya görevini üstlenmelidir.
İç güvenlik hizmeti bölünmez bir bütündür. Dış güvenlik alanında olduğu gibi iç güvenlik hizmetlerinde de etkinliğin sağlanması için tek elden stratejiler belirlenmesi, plan ve programların yapılması ve uygulamaların da eşgüdüm içinde yürütülmesi bir zorunluluktur. Hizmet alanının niteliğine göre yine dış güvenlik hizmetlerinde olduğu gibi, farklı örgütsel yapılar kurulabilir. Ancak bu örgütsel yapılar üzerinde ve arasında yeterli ve etkili düzeyde tek elden yönetim ve koordinasyon sağlanması şarttır.
Ancak İç güvenlik alanında parçalı bir yapı söz konusudur. İç güvenlik ile ilgili görev yapan kuruluşların bazıları (MASAK, Gümrük Muhafaza) iç güvenlik hizmetinden sorumlu olan İçişleri Bakanlığı bünyesi dışında yapılanmıştır. Bu farklı örgütsel yapı ve bağlılık ilişkileri iç güvenlikte birtakım sorunlarıda beraberinde getirmektedir.
Avrupa Birliğine uyum sürecinde iç güvenlik mevzuatının ve yapılanmasının, Ulusal Programda öngörülen hedefler doğrultusunda düzenlenmesi amacıyla; İçişleri Bakanlığı Merkez teşkilatı. Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği arasında oluşturulacak işbirliği ile mevcut yasalar ve teşkilat yapıları AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmelidir.
Bu sebeple bütüncül ve etkili bir iç güvenlik yönetimi sağlamak üzere, kısa, orta ve uzun vadeli bir takvim çerçevesinde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu hedef doğrultusunda;

-Emniyet ve asayiş hizmetlerinin yönetimi ve koordinasyonundan ülke genelinde İçişleri Bakanlığı, mahalli bazda ise mülki idare amirleri sorumlu olup, aksi yönde düzenlemeler kaldırılmalıdır.

-Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) İçişleri Bakanlığına bağlanmalıdır.

-Mernis projesi (Merkezi Nüfus Sistemi), ülke genelinde ivedilikle hayata geçirilmeli, kimlik bildirme kanununu uygulanması sağlanmalıdır.

-Emniyet teşkilatı bulunmayan ilçe merkezleri ve belediyelerde, kademeli olarak ilçe merkezlerinden başlamak üzere Emniyet Teşkilatı kurulmalıdır.
Bu yeniden yapılanma sürecinde, mevcut yapı içerisinde güvenlik yönetiminde etkinlik ve koordinasyonu zaafa uğratacağı, ihtisaslaşma esasına göre organize olan güvenlik güçlerinin verimlilik ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyeceği, personelin özlük hakları itibariyle yeni sıkıntılar doğuracağı değerlendirilen "adli polis" gibi yeni güvenlik yapılanmalarından kaçınılmalıdır.

İç güvenlik birimlerinin asıl işlevi, önleyici güvenlik hizmetinin verilmesi, suç ve suçlulukla mücadeledir Bu doğrultuda;

-İç güvenlik birimlerine görevler yükleyen ve asli işlevlerini yerine getirmekten alıkoyan mevzuat gözden geçirilerek bu konuda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu kapsamda güvenlik personelinin esas olarak güvenlik hizmetlerinde istihdam edilmesi sağlanmalı, güvenlikle doğrudan bağlantısı bulunmayan sosyal ve teknik bazı hizmetler sivil personel eliyle yürütülmeli veya özelleştirilmelidir.

İç güvenlik hizmetlerinin; 'objektiflik' ,'halka dönük olma', 'hizmeti halkın ayağına götürme' ,'önleyicilik kapasitesi gelişmiş olma' ilkeleri doğrultusunda yeni bir anlayışı geliştirmesi ve bu anlayışa paralel görev yapılanması gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu hedef doğrultusunda;

-Emniyet ve asayiş hizmetlerinin daha etkin ve çabuk sunulmasına yönelik olarak taşra yöneticilerine daha fazla yetki ve sorumluluk verilmesi esas alınmalıdır.

-Emniyet ve asayiş hizmetlerinin sunumunda halkın katılımının artırılmasına yönelik çalışmaların sürekliliğini sağlamak, vatandaşın istek ve şikayetlerinin süratle değerlendirilerek gözlemlenen aksaklıIkların giderileceği bir sistem oluşturulmalıdır.

-Güvenlik güçlerinin daha etkin ve verimli hale gelebilmesi için, atama, yer değiştirme, terfi ve zorunlu emeklilik sistemi objektif ölçüler içerisinde süreye ve liyakat sistemine dayandın imalı, eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince güvenlik kuruluşları personeli arasındaki ücret dengesizliği giderilmelidir.

-Güvenlik hizmetlerinde etkinliği sağlamak amacıyla uzmanlaşma ve branşlaşmaya ağırlık verilerek bu çerçevede süreklilik sağlanmalıdır.

-İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerince yayınlanan talimat ve genelgeler ile diğer kuruluşlarla yapılan protokoller her yıl sonunda değerlendirilerek, uygulamada kalıp kalmayacağı hususu İçişleri Bakanlığınca karara bağlanmalıdır.

-Önleyici kolluk anlayışı bütün kolluk güçlerine yerleştirilmeli, eğitim, görev anlayışı, yöntemler, mimari ve araç gereç bu çerçevede yeniden ele alınmalıdır. Bu doğrultuda güvenlik güçlerinde halen mekana bağlı çalışma düzeni olan karakol sistemi gerekli yerlerde mobil hale getirilmeli, yaya ve motorize devriye hizmetlerinin yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.

-Güvenlik hizmetlerinin halkın ayağına götürülmesi yaklaşımı benimsenerek bu amaca yönelik gerekli yapı oluşturulmalıdır.

-Özel güvenlik uygulamalarının yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi sağlanmalıdır.

-Yerleşim alanlarının planlanmasında, özel olarak korunmaları ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri açıdan önem taşıyan kamu ve özel sektör tesislerinin/binalarının koruma projeleri, güvenlik hizmeti gören kuruluşlarla işbirliği içerisinde yapılmalıdır.

-Güvenlik görevlilerinden önemli bir bölümünün istihdam edildiği özel koruma uygulaması yeniden gözden geçirilerek sınırlandırılmalıdır.

-Terör ve organize suç örgütleri ile mücadele eden birimlerin etkinlik ve verimliliğinin artırılması için teknolojik gelişmeler takip edilerek, bu birimler gerekli araç, gereç ve ekipmanlar ile donatılmalı, uluslar arası boyutları olan suçlar ve suç örgütleriyle mücadele için nitelikli eleman yetiştirilmesi için mevcut yapı etkinleştirilmelidir.

-Güvenlik hizmetleri kapsamında yürütülen İstihbarat hizmetlerinin görev, yetki, sorumluluk ve diğer alanlara ilişkin düzenlemeleri, Avrupa Birliği Müktesebatı ile uyumlu hale getirilmelidir.

-Personelin bilgisini sürekli güncelleştirmesi ve kendisini yenilemesi amacıyla; hizmet içi eğitim, hizmet sırasında eğitim ve yurt içi ve yurt dışı özel eğitim programları, psikolojik ve sosyal içerikli olarak bütün personeli kapsayacak şekilde üniversitelerin ilgili bölümleri ile de kurulacak işbirliği çerçevesinde devamlılığı sağlanmalıdır. Gerektiğinde bu hizmet içi eğitimler Bakanlık koordinesinde etkinleştirilmelidir.

1 comment:

Anonymous said...

Verdiginiz bu bilgiler için size teşekkür ederim . Özel akşam lisesi olarak paylaşımlarınızın devamını beklerim .